30 Haziran 2014 Pazartesi

Cildiniz Icin Bal

   




   Mutfak kültürümüzde çok sevilen balın tadı dışında bir çok mucizevi özelliği olduğu da artık bilinen bir gerçek. Cilt için ise bir çok maskenin içinde bal yine vazgeçilmez bir malzeme, ancak bu maskeleri, karışımları hazırlamak bazen üşengeçlikten bazen zamansızlıktan hepimize zor geliyor. Bu yazımızda bu şekilde zaman harcamadan, başka malzemeye de ihtiyaç duymadan günlük hayatta balı cildiniz için kullanabileceğiniz üç pratik önerimiz olacak.

1.Küçük Kesikler: Bal kesik olan bölgede mikrop üremesine izin vermez ve küçük kesiklerinizin daha çabuk iyileşmesini sağlar. Bir şeyler doğrarken elinizi kestiğinizde kesiğin üzerine bir kaç damla bal sürerseniz, hafif bir yanmayla birlikte derinizin daha çabuk kaynadığını göreceksiniz. Ancak tabi ki büyük yaralarınızda, iltihaplı durumlarda bal yerine öncelikle bir doktora danışmanızı öneririz.

2. Dudaklar: Eğer çok çabuk kuruyan, çatlayan dudaklara sahipseniz yine bir kaç damla balı dudaklarınıza sürüp yarım saat kadar beklediğinizde dudaklarınızın nemlendiğini ve çatlakların azaldığını göreceksiniz. Düzenli uygulamada bal çatlamış dudakların iyileşmesini kolaylaştırabilir.

3. Sivilceler: Sivilcelerle baş etmek için çok sayıda yöntem denemişsinizdir. Bahsedeceğimiz yöntem çok sayıda ve derin olan ergenlik sivilceleri için bir çözüm olmasa da yüzünüzde çıkan tek tük sivilcelerin sönmesini ve iyileşmesini hızlandırmak için üzerine biraz bal sürüp bekletmeniz faydalı olacaktır.

27 Haziran 2014 Cuma

Yeni Hayat


           "Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti." cümlesiyle başlıyor Yeni Hayat. Böyle başlayan bir kitap fazlasıyla beklentiye yol açıyor. Bir kitapla hayatı değişen genç bir adamın değişimine tanık olmak cazip olabilir.
            Kahraman, bir kitabın,bir aşkın ya da ne olduğunu kendisi bile bilmediği bir şeyin peşine düşüyor, siz de onu kovalıyorsunuz sayfalarca. Yazarın dediği gibi otobüslere biniyorsunuz, otobüslerden iniyorsunuz, garajlara giriyorsunuz, çarşılardan geçiyorsunuz, nüfus dairelerinde, muhtarlıklarda, arka sokaklarda, çeşmeli, ağaçlı, kedili, kahveli mahalle meydanlarında geziniyorsunuz. Hepsi meleği görmek için. Bu arada da kazalar, katiller, organize örgütler de olaya dahil oluyor.
            Hikaye baştan sona böyle özetlenebilir. Umut peşinde koşarken kasvetle yol alıyorsunuz kitapta. Tüm sayfalar böylece akıp gidiyor. Sonlara doğru, belli ki kitaba ilham veren, kitabın temelinde yatan çokça alıntıyla karşılaşıyorsunuz. Başka gözler tarafından bambaşka görülebilecek, ağır, acele edilemeden okunması gereken bir kitap Yeni Hayat.
            Kitabı yeni keşfedecek okurlara birkaç alıntı:
            "Zaman, derdi bir budala, bir gürültüdür. Kaza, derdi başka bir talihsiz, kaderdir. Hayat, derdi bir üçüncüsü, bir kitaptır. Biz şaşkınlar, anlıyorsunuz ya, doğru cevabı kulağımıza fısıldasın diye meleği beklerdik."
            "Talih diye okumuştum bir yerde, kör değil cahildir. Talih diye düşündüm, istatistik ve olsaılığı bilmeyenlerin tesellisidir."
            "Çok okudum, yalnız bütün hayatımı değiştiren kitabı değil başka kitapları da. Okurken ama, kırık hayatıma derin bir anlam vermeye, bir teselli aramaya, hatta hüznün güzel ve saygıdeğer yanını aramaya kalkışmadım hiç."
            "Sokakta ağlarken küçük çocuk, iyi niyetli bir amca şeker veriverir ya eline... O çocuk gibi suçlu suçlu baktım şekerci amcanın yüzüne. Amca, lafın gelişi, belki benden çok da yaşlı değildi."
            "Nedir hayat? Bir zaman! Nedir zaman? Bir kaza. Nedir kaza? Bir hayat, yeni bir hayat..."
            Okurken yanınızdan fincanınızı eksik etmezseniz kırabilirsiniz belki kitaptaki o hüzünlü havayı. Keyifli okumalar...

Yazının orijinali için : http://okunacakcokseyvar.blogspot.com.tr/2013/08/yeni-hayat.html

24 Haziran 2014 Salı

Melisa Çayı


    Koşuşturmayla geçen günlerin yoğun stresini üzerinden atmak isteyenler farklı alternatifler denerler, çay, kahve, egzersiz... Üzerinizdeki gerginliği atmanın en kolay yollarından biridir Melisa çayı. Vücuttaki gerginliği alması ve zihni rahatlatması açısından önerilen ilk bitkilerden olan Melisa'nın uyku öncesi içildiğinde rahat bir uyku sağladığı da söylenir. Ancak normalden biraz daha uzun uyutabilir aman dikkat! Ayrıca her bünyeyi farklı etkileyebileceği unutulmamalı, özellikle farklı rahatsızlıkları bulunanlar bu tip bitki çaylarını kullanırken çok daha dikkatli olmalılar.

     İçtikten yaklaşık bir saat sonra etkisini hissetmeye başlayabileceğiniz Melisa çayının hazırlanışı ise şöyle: Bir su bardağı kaynamış suya iki üç yaprak Melisa atılıp 5-10 dakika ağzı kapalı bir şekilde demlenmeye bırakılır ve çayınız hazır! Daha uzun süre bekletildiğinde ya da daha çok yaprak kullanıldığında daha acımsı bir tada sahip olur, bu yüzden bu ölçüler idealdir. Normalde ise hafif limonumsu bir tada ve kokuya sahip olmasından dolayı, Melisa çayı şeker ya da bal eklemeden bile rahatlıkla içilebilir.